« Ana Sayfa | Barok Jens » | Pandacılar sizi » | Till There Was You »

Dungen Bağlama Solo

Gönül isterdi ki şurada Dungen hakkında adamakıllı, düzgün bir yazı yazayım. Yeni saykedelik akımın bu güzide İsveçli bağımsızının 2004 tarihli albümü Ta Det Lungt hakkında atıp tutayım (Ta Det Lungt'tan önceki ve sonraki 2'şer albümü dinlemediğimi itiraf ediyorum). Bunu yapacağıma "aman da bağlama çaldırmışlar" gibi saçmasapan bir şey yazacağım.

Bu şarkıdan Adil sayesinde haberim oldu. Meğer Dungen'in esas oğlanı, akıl kumkuması Gustav Ejstes, Türkiye'de 60'lı yıllarda rock müzik adına yapılan ve gâvur evlatlarının psychedelic olarak nitelediği şarkıları pek seviyormuş. Bağlamayı da oralardan duymuş. İsveç'te buldukları bağlama çalan bir Türk gencini atıvermişler stüdyoya, çaldırmışlar soloyu (sokaktan saz çalan Türk topluyorlarmış gibi tınladı bu da). Böyle de hoş bir şarkı çıkmış ortaya. (Saz çalan Türkleri stüdyoya tıkıp soloları attırıp öldürdükten sonra dipfrizlerine atan Dungen, sırf bu yüzden dağıldı zaten).


I Guess I'm Floating'den sevgili Connor da (sanki kankam anasını satayım) şu postu yazmış. Bağlama sesini sitara benzetmiş, sitar sanmış genç. Gayet mantıklı aslında; tabii bağlamanın tınısı sitara göre daha "sert".

2007 tarihli albümleri Tio Bitar'dan While My Guitar Gently Beeps okuyucuları için geliyor:
MP3: Dungen - Så Blev Det Bestämt

Sipariş: Ayça'nın elinde de zurnalı bir Simian mix'i var; utanmıyorum, sipariş veriyorum.

Labels: , , , ,

ya bir hayal edelim, stockholm sokaklarında elinde bağlama yürüyorsun, siyah aynalı camlı bir van yaklaşıyor içerden bir adam "birader bi dakka bakar mısınız?" diyor (isveççe diyor tabi ) onra bir daha seni ne gören, ne işiten...ya, üzüldüm be...

dungen tio bitar'i yayınladıktan sonra dağıldı ne yazık ki.. grubun beyni gustav'ın şu sıralar hip hop yaptığını stockholm'un progressive rock fan'lerinin uğrak yeri olan mellotronen isimli dükkandaki elemanlardan bizzat duydum! gerçi benim dungen'ı takibe almam gitarist reine fiske, yani resimde en solda görülen sarışın elemanı tanımamla beraber olmuştu. bundan yaklaşık 1 sene önce stockholm sokaklarında amaçsızca dolaşırken birden bire bu mellotronen isimli isveç progressive rock deryası olan dükkanı keşfettim ve içeride bir müdavim olarak takılan reine ile tanışıp türkiye'den geldiğimi söyledikten sonra kendisinin barış manço ve edip akbayram'ın 70lerdeki kayıtlarına inanılmaz bir hayranlık beslediğine şahit oldum. bu nedendendir ki albümdeki sa blev det bestamt'teki bağlama tınıları beni de çok şaşırtmadı (ama çok sevindirdi!). ben bu bağlamayı ilk dinleyişte sample sanmıştım fakat albümde gürsel dayan isimli bir türkün adı geçiyor.. bir de; eğer bu albümdeki müthiş gitar sololarından etkilendiyseniz size reine'nin yer almış olduğu diğer iki önemli projesi olan landberk ve morte macabre'yi de şiddetle tavsiye ediyorum. bilhassa sadece symphonic holocaust isimli tek albümde kalmış olan morte macabre'yi ise daha bir şiddetle tavsiye ediyorum. aslında isveç prog. rock muhabbetine bir girildi mi yaz yaz bitmez, bu nedenle de yazımı burada sonlandırıyorum..

Post a Comment

Kimler Kimler

konuş!



ajans haberleri